KAYIP KAMİLE
KAYIP KAMİLE Lise arkadaşlarım ile yıllar içinde dostluklar pekişti, aylık buluşmalar ile samimiyetimiz arttı, kardeşten de öte olduk. Bu yıl liseli grubumuzun küçük bir bölümü, arkadaşlarımızdan birinin Çeşme’de ki yazlık evinde toplanarak üç gün tatil yaptık. Yıllar içinde birbirimizi çok iyi tanıdığımız, yaşamımızı gün gün bildiğimiz için konuşacak konu kalmadığından geçmişe gittik. Öyle böyle değil, az gittik uz gittik, dedelerin ninelerin zamanına kadar gittik. Arkadaşlarımızdan biri Karaburun’lu, Ege ahalisinin çoğu göçmendir, onlar ise asırlar boyu bu topraklarda yaşamışlar, Torlak Kemal’in torunu derim ben ona. Laf lafı kovalarken arkadaşımız, benim ninemin kızlık soyadı yok, nüfusta da çıkmaz dedi. Böyle bir şey nasıl olur? E-devlet diye bir şey var diyoruz. E-devlet kayıtlarında da çıkmıyormuş. Yıl 1922, Büyük Taarruzun başladığı günler, arkadaşımızın dedesi, Karaburun’un bir köyünden askere alınıyor. Ordu taarruza başladığında, ortalık ateşe ve kana b