Kayıtlar

Ekim, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Üç Kız Bir Ana

  Kızlarıyla gurur duyardı, en zor zamanlarında bile iyi ki kızlarım var derdi. Yemez yedirirdi. Üç kız bir ana geçinir giderlerdi. Büyük olan Hanım’dı, ortanca Canım’dı. Küçük ise tüm küçükler gibi oyunbazdı, gönül çelendi, Bızdık’dı. Bense onlara “Kösem Sultan”, “Kahya Karı” ve “Kenarın Dilberi” derdim. Bazen de dilimi tutamaz analarına da söylerdim. Anaları da “Deme kızlarıma öyle” diye gönül koyardı. Kösem Sultan köşesinde oturur durur, gelene gidene ne bir hoş geldin, ne hal hatır sorma, ne bir gülümseme. Niye geldi bu şimdi dercesine gelene dik dik bakar, oturduğu kanepeden kılını kıpırdatmaz, haspam herkese tepeden bakardı. Kahya karı, Kösem ile misafirler arasında orta yol bulmaya çalışır, “Siz onun kusuruna bakmayın” minvalinde bir şeyler mırıldanır, ikrama yardım için anasının yanına mutfağa koşardı. “Kenarın Dilberi”, tam anlamıyla dilberdi. Hareli gözleri, işvesi, cilvesiyle evin neşesiydi. Ayaklarıma dolanır, kucağıma yatar, anasına anlattığım hikayeleri hayran hay